Yıl boyunca ortalama 3000 saat, yani 125 gün boyunca uyuduğunuzu biliyor muydunuz?
Bu yıl 11.si kutlanacak Dünya Uyku Gününün sloganı belli oldu : “Uyku Dünyasına Katıl, Dengeni Koru ve Yaşamın Tadını Çıkar” Her yıl Mart ayının üçüncü Cuma günü kutlanan Dünya Uyku Gününün bu seneki tarihi ise 16 Mart 2018. Gün geçtikçe yaygın olarak kutlanmaya başlayan ve tüm dünyada gereken önemi yakalayan Dünya Uyku Günü, hayatımıza ve uykuya dair bilimsel gerçekleri ortaya koyarak farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Sağlıklı ve kaliteli bir uykunun alınabilmesi kişilerin hayatını hem fiziksel hem de ruhsal olarak düzene sokabilme özelliğine sahipken, tam tersinin olması ise birçok sağlık probleminin beraberinde gelmesi anlamında gelebilir.
Siz de yaşayacağı günden kazanmak için uykusundan kısanlardan mısınız? O halde kötü bir haberimiz var; uykunuzdan çaldığınız her saat bedeninizin 24 saatlik uyku ritmine ve düzenine olumsuz bir katkı anlamına geliyor. Daha sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için uykunuzu ve uykuya ayırdığınız süreyi önceliğiniz haline getirmelisiniz.
Bilindiği üzere, insan ömrünün yaklaşık olarak üçte biri uykuda geçmekte. Vücudumuzun dinlenmesi, beynimizin mola verebilmesi için gerekli olan uyku süresini maksimum konforlu, kaliteli ve sağlıklı bir şekilde alabilmek önemli hale geliyor.
Düzenli uykunun alınması kişilerde hafızayı güçlendirerek yaratıcılığı arttırır, kilonuzu dengede tutmanıza yardımcı olur ve dikkat seviyenizi üst noktada tutar. Kan basıncını dengeleyerek kalp damar rahatsızlıkları önündeki en büyük koruma mekanizması olurken stres ve sıkıntıyı minimuma indirir. Kısacası yeterli ve iyi bir uykunun alınması durumunda daha uzun ve kaliteli bir hayat sizleri bekler.
Uyku : Kalp Kadar Değerli Bir Organımız
Uyku, bedenimiz için her şeyin düzene konulduğu, tamir ve tedavi edildiği son derece önemli bir süreç olarak yer etmiştir.
Yetersiz uyku ile zihinsel güç kaybı arasında yakın bir ilişki olduğu da, uykusuz kalan insanların zihinsel çalışmalarının tamamen durduğu ve düşüncelerini hiçbir şeyin üzerinde yoğunlaştıramadıkları da araştırmalarca tespit edilmiştir. 48 saat uykusuz bırakılan yüksek öğrenimli kişilerin, ilkokul çocuklarına öğretilen matematik işlemlerini dahi yapmakta zorlandıkları ve başarısız oldukları gözlemlendi. Uyku eksikliğinin vücudunuza yaratabileceği etkiler hakkında derlediğimiz blog yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Düzenli ve kaliteli uyku sadece büyüme çağında değil, bedenin sağlıklı olması için her yaş döneminde son derece önemlidir.
Uykunun Bağışıklık Sistemimiz Üzerindeki Etkileri
Belirli bağışıklık sistemi hücreleri uyku sırasında artış gösterir, bu sayede gece onarım ve iyileşme süreci için en mükemmel zamanlamayı temsil eder. Ayrıca uyku hormonu olarak bilinen melatonin, serbest radikaller ve diğer toksinlerle savaşan mükemmel bir antioksidandır. Bu sebepleri kaliteli bir uyku, sağlıklı bir bağışıklık sisteminin yapı taşlarının başında gelir. Kuşkusuz kaliteli uykuyu elde edebilmek adına yatırım yapabileceğiniz en önemli alan yatağınız haline geliyor. Yatsan yatak kategorisindeki ürünlerimizi inceleyebilir, kişisel ihtiyaç ve konforunuza göre en uygun ürünü seçebilirsiniz.
Neden 8 Saat?
7 saatten daha az alınan uykunun bireylerin tepki süresini düşürdüğü, karar alma yetisini bozduğu, konsantrasyonu azalttığı, hafızayı zayıflattığı ve psikolojik denge haline zarar verdiği gözlemlenmiştir. Aynı zamanda az uykunun daha bariz etkileri; gün içerisindeki uykusuzluk, yorgunluk, bitkinlik ve bazı fizyolojik fonksiyonlarda aksama ile kendini gösterir. Yapılan araştırmalarca, 8-9 saat uyuyan insanlarda bu etkiler üzerinde olumlu veya olumsuz hiçbir etki tespit edememiştir. Dolayısıyla 8-9 saatlik bir uyku, yetişkinlerin en iyi şekilde işlev görebilmesi için gerekli uyku miktarı olarak belirlenmektedir.
En az zamanlama kadar önemli bir konu da nasıl uyuduğunuzdur. Ortalama 8 saatlik bir evreyi nasıl daha sağlıklı bir hale getirebilirsiniz? Uyku kalitenizi yukarı çekebilmek adına sizin için hazırladığımız blog yazımızı buradan inceleyebilirsiniz.
En Uygun Uyku Süresini Tespit Etmek
Yeterli uyku süresi temel olarak yetişkinler için 8 saat olarak önerilse de, kişinin kendi ihtiyacını anlayabilmesi ve uyku düzenini ayarlaması tavsiye edilir.
Sizin için yeterli uyku süresini tespit edebilmek ve uygulama aşamasında zorlanmamanız için aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz.
- Uykularınızın zamanlamasını tutun. Yatağa gittiğiniz ve uyandığınız saatleri tam olarak yazın. Ortalama bir yetişkinin başını uyumak üzere yastığa koyduktan sonra ortalamada 14 dakika içerisinde uykuya daldığını unutmayın. Ayrıca uyandığınızda nasıl hissettiğinizi ve gün içerisinde o miktardaki uykuyla genel olarak nasıl hissettiğinizi not alın.
- Kendinizi yorgun ve uyumaya hazır hissettiğiniz anda yatağa gidin. Uyku saatlerinizi esnetmeyin.
- Eğer başarabilirseniz, alarm kullanmadan uyanmayı deneyin. Mümkünse, bırakın beyniniz yeterli hissettiğinde uyansın. Alarm, normal şartlarda bir uyarı sinyalidir ve tehlikeyi temsil eder. Modern hayatta her ne kadar günlük kullanım için vazgeçilmez olsa da, alarmı bu şekilde kullanmamak faydalı olabilir.
- Gün içerisinde yeterli miktarda güneş ışığı aldığınızdan ve odanızın, çalıştığınız ofisin, bulunduğunuz yerlerin aydınlık olduğundan emin olun. Karanlık ortamda bulunan kişilerin zaman algısının kaydığı gözlemlenmiştir.
- Her gün eşit miktarda uyumaya çalışın. Bazı günler uzun, bazı günler kısa uyumak iyi bir çözüm değildir.
Yatağa yattınız, gözlerinizi kapattınız ve uykuya daldınız. Peki ya bundan sonra neler yaşanıyor?
Uykunun Evreleri
Uyku başladığı anda yaşadığımız iki çeşit uyku vardır. Bilinç düzeyimiz bu iki düzey arasında değişir. Non-REM uykusu ve REM(hızlı göz hareketleri) ya da paradoksal uyku olarak iki uyku evresi görülür. Non-REM uykusu 4 evreden oluşur. Evre 0 diye adlandırılan devrede uyanıklık durumu değişmiştir. Evre 1’de uyku bastırır. Bu devrede uyandırılan kişi uyumadığını uyanık olduğunu söyler. Evre 2′ de kişi uyandırıldığında uykuda olduğunu fark edebilecek kadar uykuda kalmıştır. Evre 3 ve Evre 4 esnasında kişinin beyin dalgaları yavaştır. Rem Uykusunda ise rüya görülür. Hızlı göz hareketleri gözlemlenir. Diğer uyku evrelerinin aralarında kalır. Paradoksal uyku olarak da bilinir.
Uyku evrelerine göre vücut tepkimeleri şu şekildedir;
Non- REM Bölgesi (%75)
Kısım – 1
Uyanık olmakla uyku arasındaki dönemdir.
Hafif uyku da denir.
Kısım – 2
Uykunun başlangıcıdır
Ortam ile olan ilişik kesilir
Nefes alımı ve kalp atışları sabitleşir
Vücut sıcaklığı düşer
Kısım 3 ve 4
En derin ve en tamir edici uykudur
Kan basıncı düşer
Nefes alımı yavaşlar
Kaslar gevşer
Kaslara gönderilen kan miktarı artar
Doku büyümesi ve tamiri hızlanır
Enerji yenilenir
Büyüme hormonu, gelişim hormonları (özellikle kas ile ilgili olanlar) salgılanır.
REM Bölgesi (%25)
Beyne ve vücuda enerji sağlanır
Gündüz performansına arttırmaya yönelik düzenlemeler yapılır
Beynin farklı bölgeleri aktive edilir ve rüyalar görülür
Gözler ileri geri hareket eder
Vücut gevşer ve hareket edemez, kaslar tamamen kapatılır
Ayrıca ghrelin ve leptin hormonları sayesinde mutluluk, tokluk gibi durumlar sağlanır
Karanlıkta salgılanabilen melatonin hormonu salgılanır.
16 Mart Dünya Uyku Günü sizin için de bir kilometre taşı olabilir. Daha enerjik, daha dinç ve daha sağlıklı bir hayat için uykunuza değer verin ve özen gösterin.
Bir sonraki blog yazımızda görüşmek üzere…
Yorum Yok