Uykusuz olduğunuzda, alarmınızı susturmaktan ve dokuz dakikalığına yeni bir uykuya dalmaktan daha tatlı bir şey yokmuş gibi gelir. Tekrar tekrar susturur ve uykunuza devam edersiniz. Bu süreç her ne kadar daha çok uyuyormuşsunuz gibi görünse de, sağlıklı ve kaliteli bir uyku yolundaki en büyük problemlerden biri olabilir.
Uyanmak İçin Alarm Kullanmalı Mıyız?
İdeal bir dünyada, uyanma yolunda alarm kullanmasak olabilir mi? Muhtemelen bunun cevabını hayır olarak vereceksiniz. Oysa ki yemek yiyeceğimiz zaman, bunun vaktinin geldiğine dair alarm kullanmakta mıyız? Tabi ki hayır. Öyleyse alarmın doğru kullanımı ile, yani bize sadece uyanmanın vakti geldiğini bildiren araç olarak kullanmamız en ideal senaryo olacaktır. Hem alarm hem de uykumuz ile mücadele ederek, kendimize fiziksel ve mental olarak zarar verebiliriz. Alarmın doğru kullanımı ile ilgili aşağıdaki ipuçlarını takip edebilirsiniz…
Uyku İhtiyaçlarınızı Belirleyin
Yakın geçmişi gözlemleyerek ortalama kaç saat uykunun size daha iyi ve yeterli geldiğini düşünün. Çoğu yetişkin insan, uyku yoksunluğunun etkilerini ortadan kaldırmak için yedi ile dokuz saat arasında uykuya ihtiyaç duymakta. 65 yaşın üzerinde ise gerekli olan uyku miktarı yedi ile sekiz saat arasında kadar düşebilmekte. Mümkün olduğunca her gece bu ihtiyaç karşılanmalı. Bir gece bunun altında kalınması halinde, ertesi gün uykuya dalma yolunda yatakta daha uzun süre geçirebilirsiniz. Takip eden zamanlarda da, gerektiğinden fazla zaman harcandıkça uyku yoksunluğu baş gösterebilir. Mümkünse bunun önüne geçilmelidir. Uyku süreniz kadar, seçtiğiniz yatak da sağlıklı ve kaliteli bir uykuya giden yolda önemli bir kilometre taşı olmakta. Yatağınız uyku sırasında terletiyor mu? Vücudunuz için gerekli desteği sağlayabiliyor mu? Uyandığınızda ağrısız bir şekilde güne başlayabiliyor musunuz? Uyku problemleri ile ilgili birçok sorunun temelini yatak seçimleriniz oluşturabilir. Hemen Yatsan yatak kategorisindeki ürünlerimizi inceleyebilir, kişisel konforunuza göre dilediğiniz ürünü sipariş edebilirsiniz.
Düzenli Uyku Programı Tutun
Vücutlarımız sistemsel mekanizmalardır ve düzenli kalıplara iyi bir şekilde cevap verirler. Tıpkı yemeklerin zamanlaması gibi (hemen hemen her gün aynı saatte acıkma ve yemek yeme ihtiyacınızı düşünebilirsiniz) uyku için de geçerli. Her gece uyku sürenizi de 8-9 saat alınacak şekilde yatağa girerseniz, bir süre sonra buradaki sistemin oturacağınız gözlemlersiniz. Ne zaman yatmanız ve ne zaman kalkmanız gerektiğine göre zamanlama programınızı hayata geçirmenizi öneririz.
Uykuyu Hissettiğiniz An Yatağa Gidin
Aç hissettiğiniz zaman, yemek yemek için aksiyon alırsınız. Benzer bir şekilde, uykunuzun geldiğini hissettiğiniz an yatağa gitmelisiniz. O an için aklınıza takılan bir konu, izlediğiniz bir dizi veya okuduğunuz kitaptaki bir bölümü bitirmeye çalışırsanız, uykunuz hızlıca oradan uzaklaşabilir ve bunun sonucunda saatlerce size uğramayabilir. Aynı şekilde saatler ilerlemiş ve uykunuz hiç yokmuş gibi hissediyorsanız da, kendinizi uyumak için zorlayarak yatağa götürmemelisiniz. En sonunda yatağa gitmeye karar verdiniz, sağlıklı ve kaliteli bir uyku yolunda yatak seçiminizden de eminsiniz. Bu noktada çeşitli uyku ürünleri ile gecenizi taçlandırabilirsiniz. Yatsan uyku ürünlerimizi inceleyebilir ve hemen sipariş verebilirsiniz.
Her Gün Aynı Saatte Uyanmaya Çalışın
Uyanma saatinizi hafta sonu dahil aynı zamanlamada tutmaya özen gösterin. Bu programlama uyku düzeninizi stabilize etme yönünde önemli bir adım olabilir. Uyandığınız zaman 15 ile 30 dakika arası gün ışığı almanız ayrıca verimli olabilir. Bir hafta boyunca yapacağınız pratik ile, beklenmedik zamanlarda uyku programınızda aksama olsa bile, vücudunuz düzene tekrar kolayca adapte olacaktır.
Çalar Saatiniz Nasıl Daha Verimli Şekilde Kullanılabilir?
Yukarıda da belirttiğimiz gibi, hafta sonu bile olsa tutarlı bir uyanma süresi belirleyin. Alarmı ayarlarken kalkmanız gereken en son vakti göz önünde bulundurup, buna göre ayarlamayı deneyin. Uyanma vaktinizden daha öncesine kurmanız, sık sık erteleme yapma hakkı verip uykunuza zarar vermenize neden olabilir. Sabah saat 08:30’de çalışmaya başlıyorsanız, kalkmanız ve hazırlanmanız, kahvaltı ve araç yolculuğunu da kattığınızda 90 dakikalık bir sürece ihtiyacınız varsa alarmınızı 07:00’a ayarlamak isteyeceksiniz. Eğer ki kalmayacağınızı düşünüp 06:30’a ayarlarsanız, bu size yarım saatlik bir erteme süresi kazandıracak ve bu süre boyunca alarmınızı erteleyerek uykunuzu parçalara böleceksiniz. Bu bölünmelerde erteler ertelemez uykuya dalsanız bile, bu gerçek ve sağlıklı bir uyku kalitesine yaklaşamayacak kadar verimsiz olabilir. Doğru uyanma zamanını ayarlayarak, çalar saatinizi de odada yatağınızın uzağında bir yere yerleştirerek problemi çözebilirsiniz.
Uyandığınız Zaman Uykulu Hissetmeniz Ne Anlama Gelir?
Etrafınızda şunu çokça duyabilirsiniz: Sabahları uyandıktan sonra çok uykulu oluyorum. Aşırı sabah uykusuzluğuna neden olabilecek birkaç durum vardır. En yaygın olanı, çok az uykuya dalabilmektir. Uyku gereksinimlerinizi tam anlamıyla karşılayamadığınızda, sabah olduğu an vücudunuz sizi daha fazla uykuda tutmak isteyecektir. Gereğinden fazla uykuda kalma isteği diğer uyku bozukluklarını da – uyku apnesi gibi – tetikleyebilir. Bu da gündüz uykusuzluğuna giden önemli problemlerden biri haline gelebilir. Olabilecek yegane çözüm, uyku gereksinimlerini verimli bir şekilde karşılayarak, yatakta kalma sürenizi artırmaya çalışmaktan geçer.
Uyku kalitesini artırmanın yolları
- Uyanma zamanını seçmede fazla iyimser olmayın. Ertelemeye fırsat vermeden, elde edilebilir bir saat için alarmınızı kurun
- Sabah uyanır uyanmaz gün ışığına maruz kalmayı unutmayın
- Alarm sesi yerine hoş bir müzik veya doğa sesleri ile uyanmayı deneyin
- İşiniz yoksa veya emekliyseniz dahi, gerekli uyku süresinden fazla uyumayın ve yatakta ekstra zaman harcamayın
- Pazar gecesi uykusuzluğuna maruz kalmamak için, hafta sonu dahi aynı zaman diliminde kalkmaya çalışın
Yeterince dinlenmiş olduğunuzu düşünmenize rağmen hala uyku problemi çekiyorsanız, uzman ve yetkili doktorlar ile görüşerek tedavi yöntemine başvurun.
Bir sonraki blog yazımızda görüşmek üzere…
Yorum Yok